10 KASIM AÇIKLAMALI ATATÜRK İLKELERİ
ATATÜRK İLKELERİ
Atatürk'ün dünya görüşünü oluşturan
temel inançlarına Atatürk ilkeleri denir. Atatürk ilkelerini oluşturan altı ilke
bir bütün olarak Türk inkılabının temelini oluşturur.
1.
CUMHURİYETÇİLİK
Siyasi bir rejim olarak cumhuriyet, halka dayanan,
gücünü halktan alan bir devlet şeklini ifade eder. Dolayısı ile iktidarın
millete ait olduğu bir sistemdir. Bu sebeple cumhuriyette egemenlik bir kişi
veya zümreye değil, toplumun bütün kesimlerine aittir.
Atatürk “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir”
sözüyle Cumhuriyet yönetimini kastetmiştir. Bu amaçla saltanat yönetimini
kaldırarak 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti ilan etmiştir. Cumhuriyetin ilanı ile
birlikte, Türk milleti kendini yönetme hakkını elde etmiştir. Ulus kendini
yönetme hakkını ve yetkisini belirli süreler için seçtiği temsilcileri
aracılığıyla kullanır. Seçilen temsilciler millet adına kanun çıkarır ve
uygular. Halkın temsilcileri Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni oluşturur. Ülkeyi
bu meclis yönetir ve denetler.
2.
HALKÇILIK
Halk, toplumda yaşayan
vatandaşların bütünüdür. Halkçılık ise; halkın, halk tarafından halk, için
idaresidir. Yani halkın, kendi kendisini demokratik esaslara uygun olarak
yönetmesidir. Bu anlamda halkçılık, cumhuriyetçilik ve milliyetçiliğin tabii
bir sonucudur.
Halkçılığın halk yönetimi, eşitlik,
iki önemli unsuru vardır. Bu anlamda hakçılık vatandaşlar arasında hiçbir fark
ve ayrım gözetmemek, toplum içinde ayrıcalık kabul etmemektir. Türkiye de
halkçılık tüm Türk halkının aynı haklara sahip olması ve kanunlar önünde eşit olması
manasına gelir. Halkçılık ilkesi halkımızın sosyal, kültürel, ekonomik yönden
gelişip güçlenmesini amaçlar.
3.
LAİKLİK
Laiklik, klasik manada din ve
devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Din ve devlet işlerinin birlikte
yürütülmesi yurdumuza uzun süre yeniliklerin girmesini engellemiştir. Atatürk
bu yüzdendir ki laiklik ilkesini benimseyerek, din ve devlet işlerini
birbirinden ayırdı. İnsanların dini inançlarında, ibadetlerinde serbest
olduğunu belirtti.
4.
DEVLETÇİLİK
Atatürk sosyal, kültürel, ekonomik
alanda kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi için devletin büyük masraflar isteyen
konularda öncülük etmesi gerektiği görüşündeydi. Devletçilik ilkesi Milletin
zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için sanayi ve ekonomik alanda devletin
yatırım yapmasını öngörür.
Atatürk’e göre devletçilik
Türkiye’nin ihtiyaçlarından doğmuş Türkiye’ye has bir sistemdir. O,
devletçiliği tamamıyla demokrasi ve hürriyet rejimi içerisinde değerlendirmiş,
devletin iktisadi sahada rehberliğini ön planda tutmuştur. Devleti ekonomik
hayatı destekleyen bir güç olarak düşünmüş ve devletin bizzat ekonomik
faaliyetlerde bulunmasını istemiştir.
Atatürk bunu şu sözleriyle
açıklamıştır: “Devlet, ferdin yerine geçmemelidir. Devlet özellik gösteren
bir işi üzerine alabilir; ancak devlet ve fert birbirine karşı değil birbirinin
tamamlayıcısıdır.”
5.
MİLLİYETÇİLİK
Milliyetçilik, millet ile milleti oluşturan
unsurlara veya değerlere olan bağlığı ifade eder. Milliyetçilik kültür, düşünce
ve tarih birliği temeline dayanır. Ulusal Kurtuluş Savaşımızın da çıkış
noktasını Atatürk’ün Milliyetçilik ilkesi oluşturur.
Atatürk
milliyetçiliği, hürriyete ve insan şahsiyetine değer verir ve eşitlik fikrine
dayanır. Atatürk milliyetçiliği dünyada yaşayan tüm milletlere değer verir;
ancak onların en üstünde yine yüce Türk Milletini görür. Milliyetçilik toplumda
yaşayan tüm bireylerinin keder ve sevinçte bir ve beraber olmasını amaçlar.
Atatürk Milliyetçilik ilkesini
şöyle açıklar: “Bize milliyetçi derler, fakat biz öyle bir milliyetçiyiz
ki,bizimle işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Bizim
milliyetçiliğimiz bencil ve mağrurane milliyetçilik değildir.”
6.
İNKILAPÇILIK
İnkılap ; ileriye, daha iyiye doğru
yapılan köklü değişikliklerdir. Atatürk’ün inkılapçılık ilkesinin temelinde
Türk Milletini, Dünya kültür ve medeniyet seviyesine çıkarma düşüncesi vardır.
Atatürk’e göre; Türk inkılabının
amacı: “Türk milletini son asırlarda geri bırakmış olan müesseseleri yıkarak
yerine, milleti en yüksek medeni icaplara ilerlemesini temin edecek yeni
müesseseler koymaktır.”
Atatürk ilkelerinin temelinde;
milli egemenlik, milli bağımsızlık, Milli birlik ve beraberlik, ülke bütünlüğü,
yurtta sulh cihan da sulh, bilimsellik ve akılcılık, çağdaşlaşma,batılılaşma ve
insanlık sevgisi kavramları vardır.
Gelişmiş ve çağdaş bir Türkiye’ye,
Atatürk ilke ve inkılaplarını kavrayıp ve etkin şekilde kullanarak
ulaşabiliriz.
Son olarak konuşmamı ulu önder Mustafa Kemal
Atatürk’ün sözüyle bitiriyorum: “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim
düşüncelerimi, benim duygularımı
anlıyorsanız ve uyguluyorsanız beni görüyorsunuz demektir.”
Category: 10 KASIM AÇIKLAMALI ATATÜRK İLKELERİ, ATATÜRK İLKELERİ
0 yorum